Birini düşünün ki, Türkiye'nin en önemli cezaevlerini gezip, objektifine yüzlerce mahkumun hayatını sığdırmış. Gazze'de öyle fotoğraflar çekmiş ki, gözlerinize inanamazsınız. O dönem o kareler öyle sansasyon yaratmış ki, fotoğraflardan birini Newsweek dergisi bile kapak yapmış.
8 sene boyunca romanlarla ilgili yaptığı çalışmalarını ise saymıyorum bile. Bu çalışmadan örnekler İtalya'da bir müzede sergilenmiş. İran sınırındaki mazot kaçakçılarıyla ilgili fotoröportaj çalışması Gazeteciler Cemiyeti tarafından ödüle layık görülmüş. Ben çok şanslı biri olduğuma inanıyorum çünkü o isimle beraber aylarca çalışma fırsatı yakaladım.
Kutup Dalgakıran o kadar babacan, o kadar koca yürekli biri ki tanısanız çok seversiniz. Bana o kadar tatlı kızar ve o kadar güzel şaka yapardı ki onunla çalışmaya bayılırdım. Beraber gerçekten eğlenceli vakit geçirirdik. Turkuvaz Grup'ta bir sürü dergiye fotoğraflar çekmiştik. Işık ayarlama bahanesiyle en güzel fotoğraflarımı hep ona çektirirdim. İçten içe de hayrandım fotoğrafçılığına, bakış açısına. Ayrıca tanıdığım ilk Kıbrıslıdır Kutup abi. Orayı o kadar güzel anlatırdı ki hep gitmek isterdim. Umarım bir gün giderim.
Kutup Dalgakıran'ın fotoğraflarını kesinlikle incelemelisiniz. Ben o fotoğrafları ilk gördüğümde yüzümde oluşan hayranlık ifadesini unutamıyorum. Birçoğumuzun adını bilmediği Ezidi toplumuna bile objektifinde yer bulmuştur. Ama Özellikle "Mahpus Kuşlar" projesine bir göz atmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bu proje Kutup Dalgakıran'ın Türkiye Foto Muhabirleri Derneği'nin "Yılın Foto Röportajı" kategorisinde ödül almasını da sağlamıştır.
Kutup Dalgakıran, Orhan Pamuk'u kanepesinde uzanmış halde çeken tek fotoğrafçıdır. İnanılmaz bir adamdır. Umarım bazılarınız bir gün onunla tanışma fırsatını yakalar. Eğer bu fırsatı yakalarsanız Karaköy Güllüoğlu'ndan kuru baklava almayı da ihmal etmeyin
