KAPİTALİZM YORUMU
Osmanlı Devleti'nde yönetme yetkisinin babadan oğula geçmesine "Saltanat" denir. Padişahın oğlu olanlar doğuştan şanslıdır. Çok iyi şartlarda yaşayabilmek için bir çaba göstermelerine gerek yoktur. Babaları öldükten sonra tahta geçecek, devleti yönetecek olan onlardır. Bunun için yeterince bilgili ve deneyimli olmalarına da gerek yoktur. Kölenin oğlu köledir, padişahın oğlu şehzade.
Kapitalizm de benim gözümde modern saltanatın ta kendisidir. Annesi, babası zengin olan çocuklar hayata birkaç adım önde başlar. Olmayanlar kendi kendilerine geçim sınavını verir. Çalışır, çabalar, birikim yapar, aynı zamanda okurlar. Onların telaşları hiç bitmez. Bir işe girip günde sekiz on saat çalışırlar. Tek kişi bir kahve molası verirlerse maaşlarının %0.86'sını vermeleri gerekir.Diplomalarını aldıktan sonra da genelde her şey yoluna girmez. Biraz şanslı ve biraz da hırslılarsa güzel bir işte bir iki tık daha fazla kazanç elde edebilirler. Yok değillerse de, bizim ülkemiz emeğin karşılığını vermeyi pek sevmez. Doğuştan şanslı olmayan insanların çok fazla para kazanmaları legal yollarla pek de mümkün değildir. Ya çok şanslı, ya çok zeki olmaları şart gibidir. Kapitalist sistem saltanattır, ya köle olursun ya da şehzade.
Kapitalist sistemde birilerinin on evi varken, birileri sokakta yaşar. Birileri yıllarca bir ev almak için taksit öder. Aileden zengin değil diye, iş yok diye, biri bu düzene tutunamamış diye. Birileri saraylarında ejder meyveli smoothielerini yudumlarken, birileri marketten son paralarını vererek çıkar. Birileri güzel arabalara binsin diye, birileri gece gündüz çalışır. Birileri, mesela dünyadaki 2.153 milyarder, nüfusun yüzde altmışını oluşturan 4.6 milyar insandan daha fazla servete sahiptir.
Kapitalistler, emekçinin emek verip canla başla ektiği tarladan domatesi yirmi kuruşa alır, beş liraya satarlar. Sonra da yerli malı haftalarında teşekkür ederler. Birilerinin de oy isterken aklına gelir, onlar da sağolsunlar ki teşekkür edip güzel vaatler verirler.
Kapitalizm, yaradanın verdiği havayı,suyu satar. Doğan güneşi satar. Deniz manzarası var diye çayı on liraya satar. Sırf birileri güzel evlerde güzel yemekler yesin diye, birilerini satar. Sosyalizm incir zamanı incir yemekse eğer, ama herkesin yemesiyse, kapitalizm de sokaktaki incir ağacını alıp bahçenize dikmektir.
Kapitalizm doğa gibidir. Güçlü güçsüzü ezer, öldürür. Hayatta kalabilen şanslıdır. Öyle ki, hayvanlar birleşip bir sistem kursaydı, belki de o kapitalizm olurdu. Ama arada mutlaka bir fark olurdu. Karınları doyunca masadan kalkarlardı. Tabii ki bu sistem, bizim gibi akıllı varlıkların elinde olunca tehlike giderek artıyor. Yiyoruz, içiyoruz, çalıyoruz, çırpıyoruz. Doymak nedir onu da bilmiyoruz. İşte bu yüzden kapitalizm içgüdü ve hırslarla oluşmuş bir sistemdir ve birilerinin işine geldiği için, birileri dünyadaki en akılcı sistemin bu olduğunu savunur.
Ben kapitalist sistemi, nefret duyduğumuz "Nazi" düşüncesine de benzetiyorum. İnsanların zeki olmadıkları, kafalarını kullanamadıkları için rahat yaşayamadıklarını ileri süren bu fikrin, insanların istemedikleri bir ırktan oldukları için ölmeleri gerektiğini savunan diğer bir fikirden ne farkı var?
Buraya bir not bırakmak istiyorum. Ben, siz sıcacık evlerinizde oturup kar snapleri atarken, Kadıköy'de donarak ölen Sami Babacan'ı unutmadım. Siz de unutmayın...
Nilay Atalan